7 Kasım 2015 Cumartesi

Eren Erdem'den 'muhalif medya' iddiası!

CHP Milletvekili Eren Erdem, "Muhalif medyaya açıkça kılıç çeken AKP yönetiminin, korkarım ki muhalif hatta kendinde taraf olmayan bağımsız basın emekçilerinin kartlarını yenilememesi gibi bir durum söz konusu. Kan bulaştırdıkları basın kartlarına bir de yenileme bahanesiyle el koymaya hazırlanıyorlar." dedi
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün basın kartlarının yenilenmesine dair verdiği kararla ilgili yazılı basın açıklaması yaptı.

CHP Medyaya Baskıyı İzleme komisyonu'nda da yer alan Erdem, "Seçim sürecinde hepimizin tanık olduğu medyaya yapılan baskı ve basın emekçilerine yönelik tutum, seçimden sonra da dozajı artmış bir şekilde sürdürülmektedir. En son alınan bir kararla bir süredir sosyal medya üzerinden yayılan bir söylentinin gerçekleştirilmeye başladığını görüyoruz. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, basın kartlarının henüz değiştirme zamanı gelmeden yenilenmesi için çalışmalar başlattı. Bilindiği gibi ağustos ayında tamamen siyasal gerekçelerle değiştirilen basın kartı Yönetmeliği, basın emekçilerinin birçok hakkını gasp etmiş ve ciddi eşitsizlikler yaratmıştı. Yine basın kartını hak ettiği belirlenen birçok gazeteciye kartlarının verilmediği, kartların ilgili müdür tarafından keyfi olarak imzalanmadığı da bu süreçte ortaya çıkmıştı. Muhalif medyaya açıkça kılıç çeken AKP yönetiminin, korkarım ki muhalif hatta kendinde taraf olmayan bağımsız basın emekçilerinin kartlarını yenilememesi gibi bir durum söz konusu. Kan bulaştırdıkları basın kartlarına bir de yenileme bahanesiyle el koymaya hazırlanıyorlar." ifadelerini kullandı.

'AKP, HAVUZ TETİKÇİLERİYLE DOLU BİR MEDYA ORDUSU OLUŞTURDU'
Seçim sürecinde halkın doğru haber almasının engellenmesi için devletin tüm organlarının kullanıldığını belirten Erdem, açıklamasına şöyle devam etti: "Seçim sürecinde muhalefetin seçim kampanyası yürüteceği, halka kendisini anlatacağı veya propaganda yapabileceği bir zemin yoktu. Yaşanan dehşet verici katliamların gölgesinde ve devlet zafiyetiyle beslenen güvensizlik ortamında elbette seçim kampanyası yapılmazdı. Ancak bir diğer taraftan AKP yönetiminin tüm medyayı gasp eden tutumu da muhalefetin kendisini halka anlatamadan seçime girmesine neden oldu. Halkımız TRT'de onlarca saat AKP'nin yalanlar ve manipülasyonlarla dolu açıklamalarına maruz kaldı, öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafsızlık şiarıyla(!) sürekli oy çağrılarını dinledi. Bu süreçte, bir de özgür medyaya yönelik girişimler, tehditler ve saldırılar tüm bu toplumsal gerçekliğin üzerinin örtülmesine neden oldu. Bu süreç maalesef hala tüm hızıyla dozu artırılmış bir şekilde sürdürülüyor. Gazeteci olduğunu iddia eden bir tetikçi, alenen bir medya grubuna el koyacağını ve kendilerinin yöneteceğini söylüyor. Gazetecilerin işten atıldığı, bir kısmının gözaltına alındığı, medya gruplarına kayyumların atandığı bir süreçte şimdi de 'basın kartları yenilenecek' bahanesiyle tarafsız basın emekçilerinin gazeteci kimliği gasp edilecek."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder