"‘Başkanlık’ı sandıkla alamayacağını anladı! Oysa ne hayalleri vardı… Başkan olacak, ‘tak’ diye söyleyecek, ‘şak’ diye yapılacaktı! Ama ne başkan olabildi ne de söyledikleri oluyor! Yani baktı ki güzellikle olmuyor; Savaşla olsun istiyor!"
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın, 7 Haziran seçimlerinden önce “400 vekili verin, bu iş huzur
içinde çözülsün” dediğini hatırlatan Meydan'dan Abdullah
Kılıç, Suriye'ye girme emrini "Yani baktı ki güzellikle olmuyor; Savaşla
olsun istiyor!" şeklinde yorumladı.
İşte, Kılıç'ın analizi:
Erdoğan Neden Savaş İstiyor?
Bir savaşa girmediğimiz kalmıştı.
Erdoğan’a kalsa çoktan Suriye topraklarındaydık aslında…
Ama başaramadı!
7 Haziran’da büyük bir yenilgi aldı.
“400 vekili verin, bu iş huzur içinde çözülsün” diye daha başta söylemişti!
Ama halk kaale almadı!
Hatta tehdit gibi algıladı.
O da ‘Başkanlık’ı sandıkla alamayacağını anladı!
Oysa ne hayalleri vardı…
Başkan olacak, ‘tak’ diye söyleyecek, ‘şak’ diye yapılacaktı!
Ama ne başkan olabildi ne de söyledikleri oluyor!
Yani baktı ki güzellikle olmuyor;
Savaşla olsun istiyor!
Bu son çıkış yolu:
Ne olursa olsun ‘tek adam’ kalmaya mecbur!
Bütün imkânlarının birbir gitmesine dayanamıyor.
Hukuksuzlukların ortaya çıkmasından korkuyor.
Emrinde bir ‘hükümet’ olamayacağı gerçeğini hatırladıkça uykuları kaçıyor.
“Bedeli ne olursa olsun önemli değil” diyor.
Görünen o ki 7 Haziran’daki gibi ağır bir yenilgi alacak!
Çünkü Türkiye savaşa girmeyecek gibi…
Askerin bu konudaki tavrı net.
Eski Meclis’in sınır ötesi tezkere kararıyla…
Artık ‘hakem’ kararıyla uzatmaları oynayan bir hükümetin emriyle…
Ne ordu savaşa girer!
Ne de bu millet buna izin verir!
Boşuna heveslenenler,
Sonra yine ağır hüsrana uğrar…
BAŞKANIN ADAMLARI HOCANIN ADAMLARINA KARŞI
Havuz medyası yazarları ikiye ayrıldı:
Başkanın adamları ile hocanın adamları karşı karşıya…
Sabah ve Star yazarları, Davutoğlu’nu eleştiriyor;
Yeni Şafak’ta yazanlar ise isim vermeden de olsa Erdoğan’ı…
Erdoğan eleştirisini genelde ağır abiler yapıyor;
Hem de düzeyli ve saygılı bir dille…
Davutoğlu’na yüklenme dozu giderek ağırlaşıyor.
Ona ayar verenlere bakıldığında durum pek iç açıcı değil…
‘Dünkü yetmeler’ bile köşelerinden sallamaya başlamışsa,
Hoca gözden çıkarıldı demektir!
ETHEM SANCAK GİREMEZ
Medya patronu Ethem Sancak, Davutoğlu’nun gözünden iyice düştü.
Davutoğlu, 28 Mayıs’ta Siirt’te AK Parti mitinginde Sancak’ı yanına yaklaştırmamıştı.
Şimdi ise talimat vermiş:
“Ethem Sancak, Konya’ya da bu Başbakanlık’a da girmeyecek!”
Anlayacağınız çok kızgın…
Kızgınlığının asıl nedeni Konyalılar ile ilgili verdiği sevimsiz örnek de değil!
Bildiğiniz gibi Ethem Sancak, Erdoğan’a olan sevgisini anlatırken;
Mevlana ile Şems aşkını nazara vermişti…
Davutoğlu işte bu yüzden Sancak’a çok kızgın.
Bu benzetmenin partilerine neye mal olduğunu biliyor!
AKP’NİN SON OYUNU
Bugün TBMM toplanacak başkanını seçecek!
4 parti adayı da seçilebilir.
Bana göre AKP ile CHP adayının şansları eşit.
Eğer son tura AKP ile CHP adayı kalırsa!
Meclis başkanlığı CHP’nin olur.
Bunu bilen AKP’nin hince bir planı varmış…
AK Parti’den 60 vekil üçüncü turda HDP adayına oy verirse,
HDP’nin oyu 140’a çıkar; CHP ve MHP yarıştan çekilir,
Son turda MHP, HDP’li adaya oy vermeyeceği için AKP adayı da başkanlığı garantilenmiş olur.
Öyle yazıyor gazeteler.
Tamam; siyasette ütmek var anladık da!
Taktik falan değil, resmen kalleşlik…
Düpedüz ahlaksızlık!
İşte, Kılıç'ın analizi:
Erdoğan Neden Savaş İstiyor?
Bir savaşa girmediğimiz kalmıştı.
Erdoğan’a kalsa çoktan Suriye topraklarındaydık aslında…
Ama başaramadı!
7 Haziran’da büyük bir yenilgi aldı.
“400 vekili verin, bu iş huzur içinde çözülsün” diye daha başta söylemişti!
Ama halk kaale almadı!
Hatta tehdit gibi algıladı.
O da ‘Başkanlık’ı sandıkla alamayacağını anladı!
Oysa ne hayalleri vardı…
Başkan olacak, ‘tak’ diye söyleyecek, ‘şak’ diye yapılacaktı!
Ama ne başkan olabildi ne de söyledikleri oluyor!
Yani baktı ki güzellikle olmuyor;
Savaşla olsun istiyor!
Bu son çıkış yolu:
Ne olursa olsun ‘tek adam’ kalmaya mecbur!
Bütün imkânlarının birbir gitmesine dayanamıyor.
Hukuksuzlukların ortaya çıkmasından korkuyor.
Emrinde bir ‘hükümet’ olamayacağı gerçeğini hatırladıkça uykuları kaçıyor.
“Bedeli ne olursa olsun önemli değil” diyor.
Görünen o ki 7 Haziran’daki gibi ağır bir yenilgi alacak!
Çünkü Türkiye savaşa girmeyecek gibi…
Askerin bu konudaki tavrı net.
Eski Meclis’in sınır ötesi tezkere kararıyla…
Artık ‘hakem’ kararıyla uzatmaları oynayan bir hükümetin emriyle…
Ne ordu savaşa girer!
Ne de bu millet buna izin verir!
Boşuna heveslenenler,
Sonra yine ağır hüsrana uğrar…
BAŞKANIN ADAMLARI HOCANIN ADAMLARINA KARŞI
Havuz medyası yazarları ikiye ayrıldı:
Başkanın adamları ile hocanın adamları karşı karşıya…
Sabah ve Star yazarları, Davutoğlu’nu eleştiriyor;
Yeni Şafak’ta yazanlar ise isim vermeden de olsa Erdoğan’ı…
Erdoğan eleştirisini genelde ağır abiler yapıyor;
Hem de düzeyli ve saygılı bir dille…
Davutoğlu’na yüklenme dozu giderek ağırlaşıyor.
Ona ayar verenlere bakıldığında durum pek iç açıcı değil…
‘Dünkü yetmeler’ bile köşelerinden sallamaya başlamışsa,
Hoca gözden çıkarıldı demektir!
ETHEM SANCAK GİREMEZ
Medya patronu Ethem Sancak, Davutoğlu’nun gözünden iyice düştü.
Davutoğlu, 28 Mayıs’ta Siirt’te AK Parti mitinginde Sancak’ı yanına yaklaştırmamıştı.
Şimdi ise talimat vermiş:
“Ethem Sancak, Konya’ya da bu Başbakanlık’a da girmeyecek!”
Anlayacağınız çok kızgın…
Kızgınlığının asıl nedeni Konyalılar ile ilgili verdiği sevimsiz örnek de değil!
Bildiğiniz gibi Ethem Sancak, Erdoğan’a olan sevgisini anlatırken;
Mevlana ile Şems aşkını nazara vermişti…
Davutoğlu işte bu yüzden Sancak’a çok kızgın.
Bu benzetmenin partilerine neye mal olduğunu biliyor!
AKP’NİN SON OYUNU
Bugün TBMM toplanacak başkanını seçecek!
4 parti adayı da seçilebilir.
Bana göre AKP ile CHP adayının şansları eşit.
Eğer son tura AKP ile CHP adayı kalırsa!
Meclis başkanlığı CHP’nin olur.
Bunu bilen AKP’nin hince bir planı varmış…
AK Parti’den 60 vekil üçüncü turda HDP adayına oy verirse,
HDP’nin oyu 140’a çıkar; CHP ve MHP yarıştan çekilir,
Son turda MHP, HDP’li adaya oy vermeyeceği için AKP adayı da başkanlığı garantilenmiş olur.
Öyle yazıyor gazeteler.
Tamam; siyasette ütmek var anladık da!
Taktik falan değil, resmen kalleşlik…
Düpedüz ahlaksızlık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder