"Hayır ve eğitim hizmetleri yapan vakıf ile yöneticilerinin evlerine ‘makul şüphe’ baskını yapıldı. Sulh hakimliğinin ‘delil yok’ itirazını başka bir sulh hakimliği kaldırdı. Risaleler ve Gülen’in kitapları tutanağa geçirildi."
KARARI KALDIRDI
Operasyonu yapan savcının arama ve baskın izni için Antalya 3. Sulh Ceza Hakimilğine yazı yazdığı öğrenildi. Hakimliğinise ‘yeterli delil yok’ gerekçesiyle arama iznini reddettiği öğrenildi. Sonrasında savcının itirazı üzerine 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin ret kararını 1. Sulh Ceza Haklimliği’nin bozmasıyla operasyon emri verildiği ortaya çıktı.
ÖĞRENCİLERİ KORKUTTULAR
Polislerin vakıfta ve yöneticilerin evinde ne aradığı bildirilmedi. Vakfın bulunduğu binada, yüzlerce öğrencinin eğitim almasına rağmen polisin uzun namlulu silahlarla bina önünde beklemesi kimi öğrencileri korkuttu.
Rasanet Gençlik Vakfı’nın 1977’de kurulduğu yurtiçi ve dışında çok sayıda eğitim hizmeti ile maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlara sosyal yardımlar yaptığı öğrenildi.
Vakıf içerisinde evrakları didik didik ederken görülen polis ekipleri, kapıda bekleyen gazetecileri de çekim yapmamaları konusunda uyardı.
MUHASEBECİYE DE ARAMA
Nitelikli dolandırıcılık ve zimmet iddiaları üzerine arama kararı çıkartıldığı kaydedildi. Vakıftaki aramayla eş zamanlı eğitim kurumunun muhasebecinin iş yerinde de arama yapıldı.
RİSALELER VE GÜLEN'İN KİTAPLARINI TUTANAĞA GEÇİRDİLER
Rasanet Gençlik Vakfı Başkanı Hasan Yılmaz sabah saatlerinde 10’dan fazla polisin evine geldiğini söyledi. Yılmaz, “Yatakların altına, çekmecelere baktılar. Fethullah Gülen Hocaefendi ve Bediüzaman Said Nursi’nin tüm kitaplarını tutanağa geçirdiler” dedi.
KUR’AN VE CEVŞENİ ALDILAR
Suç bulup kendilerinin hapse attırılmak istendiğini kaydeden Yılmaz şunları söyledi: “40 yıldan fazla vakıf hizmetimiz var. Hiçbir suçumuz ve çekincemiz yok.”
Hasan Yılmaz’ın avukat olan oğlu Ammar Yılmaz, bütün evin eroin, esrar arar gibi arandığını söyledi. Polislerin Fethullah Gülen’in kitaplarını, cevşeni ve Kur'an’ları aldığını anlatan Yılmaz şöyle devam etti:
SİNDİRME OPERASYONU
“Kitapların hepsini götüreceklerini söylediler. Bunların bandrollü eserler olduğunu ileterek, ‘O zaman Kur'an-ı Kerim’i de götürmeniz lazım’ dedim. Bunları söyleyince kitapları bıraktılar.
Tamamen korkutma ve sindirme üzerine kurulu bir algı operasyonu. Bugüne kadar ‘hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanmaya’ şahit olmadım. Necip Fazıl şiirini bile suç unsuru olarak tutanak altına alıp emniyete götürmelerine anlamak mümkün değil. Kanuni hakkımızı kullanacağız.”
BÜTÜN CEMAATLER TEHLİKEDE
Vakfın avukatı Abdullah Selen, polisin vakıftaki aramada Risale-i Nurlar’ı masalara yayarak koyduğunu anlattı.
Daha sonra tüm risalelerin polis tarafından fotoğraflandığını ve kameraya çekildiğini aktaran Selen, “Sanki ortada bir suç delili bulunmuş gibi muamele yapınca itiraz ettik. Risale-i Nurlar’ın Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basıldığını hatırlattık.
SUÇ DELİLİ GİBİ YAZDILAR
Risale-i Nurlar’ı sanki bir suç deliliymiş gibi tutanaklara da geçirdiler. Bu çok tehlikeli bir olay. 1940’lı yıllardan hiç farkı yok. O yıllarda da suç unsuru gibi görülüyor ve tutanaklara geçiriliyordu.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne ‘legal görünümlü illegal yapılanmalar’ diyerek genel bir tanımlama konuldu. Risale-i Nurlar suç unsuru ise ileride bütün Risale-i Nur cemaatleri legal görünümlü illegal yapılanmalar tanımına rahatlıkla sokulabilir. Vakıf ofisinde yüzlerce kitap olmasına rağmen aradan seçilerek tutanaktaki kitaplar yazılmış
‘RENKLERİNİ BEĞENDİK’
Duruma itiraz ettiğimizde ise komiser ‘Bu kitapların rengini beğendik diğerleri koyu renkli dikkat çekmiyor, onun için sadece bunları tutanağa geçirtiyoruz. Neyin suç olduğuna biz karar veririz’ dedi.”
TÜME VRAKLAR KAMUDA VAR
Avukat Abdullah Selen, aramaların usulsüz olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
“Kamuya açık vakıfta, bir kurumda şikayet üzerine ya da hususi oluşturulmuş talep üzerine ayarlanan şikayet üzerine bir arama yapılabilir. İllaki bunu ‘makul şüphe'ye bağlamak uygun olmayabilir. Ama bir keyfilik var. Polis vakfa bağış yapan insanlara ısrarla şikayetçi olmaları yönünde telkinde bulunmuş.
Vakıf yöneticilerini bir şekilde sorumluluk altında bırakmak için bir dosya oluşturuluyor. Vakfın kamu yararına çalışması nedeniyle her türlü belge, bilançolar ve bağış kayıtları Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde mevcut. Bu evraklar kamu kurumlarından temin edilebilir.”
http://www.herkulhaber.net/genel/antalyada-egitim-vakfina-uzun-namlulu-baskin/5776/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder