30 Haziran 2015 Salı

HAYRANLARINI HEYECANLARDIRDI

"SİNEM'LE KENAN EVLENİYOR MU? KENAN MEMLEKETİ ANKARA'DA!.. "



Sinem Kobal ile haftasonu Londra'da tatil kaçamağı yapan Kenan İmirzalıoğlu'nun temmuz ayında yurtdışında evleneceği iddiası aylar önce magazin gündeminde yer almıştı. 


Bu söylenti Cihangir'de kulaktan kulağa dolaşıyordu. Geçen hafta Londra havalimanında el ele görüldüğü öne sürülen ikiliden Kenan İmirzalıoğlu'nun dönüşte memleketi Ankara'da soluğu alması dikkat çekti. Fanları İmirzalıoğlu'nun Ankara'da Merkez Lokantası'nın önünde çekilen fotoğraflarını paylaştı.



Karadayı dizisinin final bölümünün hemen ardından bıyıklarını kesen İmirzalıoğlu'nun aldığı evlilik kararını ailesiyle görüştüğü ve sevgilisi Kobal'ı yakınlarıyla tanıştırdığı belirtiliyor.



Yakında yeni filmi Romantik Komedi 3'e başlayacak olan Sinem Kobal'ın da kırda dans ederken keyfinin yerinde olduğu pozunu paylaşması dikkat çekti.


http://www.herkulhaber.net/magazin/hayranlarini-heyecanlardirdi/6501/

Fenerbahçe'den Emre'ye şok teklif!


"İstanbul Başakşehir, Fenerbahçe ile yollarını ayıran Emre Belözoğlu'na transfer teklifi yapmaya hazırlanıyor. Diğer taraftan sarı lacivertli yönetim tıpkı basketboldaki Ömer Onan modeli gibi, milli futbolcuya, 'teknik heyette görev' teklif etmeyi planlıyor."

BAŞAKŞEHİR %49
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe ile yolları ayrıldıktan sonra, bu beklenmedik tercih karşısında ne yapacağını düşünürken, kendisiyle şu ana kadar en ciddi boyutta ilgilenen kulüp İstanbul Başakşehirspor oldu.
Başkan Göksel Gümüşdağ, teknik heyetle de danıştıktan sonra Emre’ye resmi teklif yapmaya karar verirken, konunun ikilinin başbaşa yapacağı görüşme ile netleşeceği öğrenildi. Gümüşdağ, Emre’nin hem futbolculuk yetenekleri, hem liderlik özellikleri ve hem de tecrübesiyle takıma ciddi katkı sağlayacağı görüşünde...


NE YAPACAĞINA BİR HAFTA İÇİNDE KARAR VERECEK
 
Fenerbahçe’den ayrılığı çok ani olduğu için geleceğiyle ilgili bir karar oluşturamayan Emre Belözoğlu, İstanbul Başakşehir’in ilgisi karşısında nasıl bir tavır takınacağını henüz netleştirmiş değil...
7 Eylül’de 35 yaşına girecek olan Emre Belözoğlu’nun, aktif futbolculuk hayatına devam etme ya da nokta koymanın ne getirip ne götüreceğini iyice hesapladıktan sonra kararını bu hafta vereceği belirtiliyor.


FENERBAHÇE % 51

Teknik direktör direktör Pereira’nın tercihine, kurumsallık adına saygı duyup Emre’den futbolcu olarak vazgeçmeyi kabullenen Fenerbahçe yönetimi, kulübün son dönemdeki simgelerinden biri haline gelen oyuncuyu tamamen kaybetmeyi istemiyor.
Sarı lacivertlilerin, gelecek planlamasında sportif direktörlük olduğunu daha önce söylemiş olan Emre Belözoğlu’ndan yönetsel bir görevde yararlanmayı düşündüğü öğrenildi. Buna göre Fenerbahçe yönetimi, Emre’den futbolu bırakıp, basketbol takımındaki Ömer Onan modelindeki gibi idari göreve geçmesini isteyecek.


‘NE GETİRİR, NE GÖTÜRÜR’
 
Bu konudaki önerinin dolaylı yoldan Emre’ye iletildiği, sıcak görüşmenin daha sonra yapılacağı öğrenildi. Teklifi ilk duyduğunda buna sıcak baktığını söyleyen Emre, Hürriyet’e, “Tam olarak nasıl bir görev olacağını bilmiyorum. Ama biraz düşünmem gerek. Sıcak bakmıyorum diyemem. İyice düşünüp öyle karar vereceğim” ifadelerini kullandı.
İlk aşamada nabız ölçen yönetimin, futbolu bırakıp bırakmama kararından sonra Emre’ye teklifini resmi yoldan yapacağı ifade ediliyor.


 

http://www.herkulhaber.net/spor/fenerbahceden-emreye-sok-teklif/6523/

MİT Bölge Başkanlığı, Hatay Emniyet Müdürlüğü'nü aramamış iddiası

"Suriye'ye gittiği iddia edilen TIR'ları durdurduğu gerekçesiyle geçtiğimiz haftalarda tutuklanan Savcı Özcan Şişman, mahkemedeki savunmasında önemli bilgiler verdi. "

Savcı, savunmasında Reyhanlı, Cilvegözü ve Niğde'de onlarca kişinin öldüğü saldırılarda MİT'in parmağı olduğu iddiasında bulundu. Bunun üzerine hükümete yakın gazeteler, Savcıyı ve emniyeti hedef haline getirdi. 11 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşen ve 52 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan önce MİT Bölge Başkanlığı'nın Hatay Emniyet Müdürlüğü'nü sözlü olarak bilgilendirdiği öne sürüldü. Ancak hem resmi belgeler hem de tanık ifadeleri, iktidar gazetelerini ve MİT'i doğrulamıyor. Üst düzey emniyet kaynakları, MİT Bölge Başkanı'nın kendilerini bilgilendirdiği yönünde ifadelerin hayal ürünü olduğunu vurguluyor. MİT, 6 ay boyunca örgüt mensupları teknik ve fiziki olarak izlemesine karşın Hatay Emniyeti Müdürlüğü'ne saldırıdan sadece bir gün önce eylemde kullanılacak araçların plakasını verdiği belirtiliyor. Oldukça geç olduğu anlaşılan bu bilgi paylaşımı haricinde bir iletişime geçilmediği aktarılıyor.    

İddialara göre, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Dairesi Başkanlığı'na saldırıdan 3 gün önce bir ihbar geliyor. Terör örgütü THKP/C Acilciler grubu mensubu bir kişinin yaptığı ihbarda, Suriye istihbarı ile irtibatı olan N.E., (Nasır Eskiocak) kişinin organizesinde bir grubun Hatay ve çevresinde bombalı bir eylem hazırlığı içerinde olduğu aktarılıyor. İhbarda ayrıca saldırıda kullanılacak bombaların da T.D. isimli şahıs tarafından Yayladağ Sınır Kapısı'na kadar getirileceği, bu kişiden de bombaları Hatay merkez nüfusuna kayıtlı N.E.'ye teslim edileceği aktarılıyor. Daha sonra ise M.G. isimli bir kaportacı tarafından yerleştirilen bombaların da Ankara'nın en işlek alışveriş merkezinde (AVM) patlatılacağı aktarılıyor. İstihbarat Dairesi, bu bilgiyi öncelikle Hatay Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı ve MİT Bölge Başkanlığı ile paylaşılıyor. Ardından da elde edilen bilgiler 9 Mayıs'ta, Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri, İçişleri Bakanlığı, MİT ve Jandarma Genel Komutanlığı dahil 13 birime gönderiliyor. Plakaları belirlenemeyen araçlarla ilgili ellerinde herhangi bir bilgi olması halinde paylaşımda bulunması isteniyor. Ancak MİT, şüphelileri uzun süredir takibe almasına karşın emniyetle herhangi bir bilgi paylaşmıyor.

MİT, SALDIRIDA KULLANILACAK ARAÇLARI BİLİYORDU

Bunun üzerine Emniyet İstihbarat, bombalı araçları patlamadan önce ele geçirmek için yoğun bir çalışma ortaya koyuyor. Yapılan araştırmalarda 10 Mayıs tarihinde Ankara'da iki şüpheli araç tespit ediliyor. Aracın plaka bilgileri acil olarak MİT'e aktarılıyor. Ancak MİT, gelen talebe akşam 20.30 sularında geri dönüş yapıyor. Plakaların saldırıda kullanılması düşünülen araçlar olduğu belirtiliyor. Bunun haricinde de ellerinde herhangi bir bilginin olmadığı yazılı olarak emniyete aktarılıyor. Aracın tespitinin ardından da saldırganlar, 11 Mayıs'ta Ankara'dan yeniden Hatay'a dönüş yaparak Reyhanlı'da saldırıyı gerçekleştiriyor.

Zaman'ın haberine göre, Güvenlik kaynakları, saldırı öncesinde Hatay MİT Bölge Başkanlığı'nın Hatay Emniyet Müdürlüğü'nü saldırganlarla ilgili bilgilendirdiği yönündeki haberleri kesin bir dille yalanlıyor. Kaynaklar, özellikle MİT Bölge Başkanı'nın “Saldırganlar gözaltına alınsın. Gerekirse ifadelerine bizde katılalım” şeklindeki ifadelerin hayal ürünü olduğunun altını çiziyor. Özellikle Hatay MİT Bölge Başkanlığı yetkililerinin saldırıda kullanılacak plakalar haricinde bir bilgi paylaşımı yapmadığına vurgu yapıyor. Söz konusu bilgilendirmenin de sözlü olarak değil, mektupla Evrak Arşiv Müdürlüğü'ne gönderildiğini kaydediyor. Kaynaklar, ayrıca saldırı sonrasında yapılan incelemelerde ise şüphelilerin MİT tarafından takip edildiğinin belirlendiğini dile getiriyor.

BAŞBAKANLIK MÜFETTİŞLERİ, HATAY EMNİYETİ'Nİ SUÇLAMADI

Bununla birlikte saldırının hemen ardından dönemin Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla hem İçişleri Bakanlığı hem de Başbakanlık müfettişleri görevlendiriliyor. Müfettişler, Hatay Emniyet Müdürlüğü yetkililerin ifadelerine başvuruyor. İfadelerin ardından müfettişler rapor yazarak Başbakanlık ve İçişleri Teftiş Kurulu'na sunuyor. Raporun ardından Hatay Emniyet Müdürlüğü yetkililerin bir ihmalinin olmadığı yönünde değerlendirmede bulunuluyor. Cezai bir işleme gerek olmadığına karar veriliyor.

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrasında Reyhanlı dosyası yeniden raftan indiriliyor. Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın talimatı ile görevlendirilen müfettişler, aralarında Hatay Emniyet Müdürünün de bulunduğu bazı şube müdürleri hakkında ‘görevi ihmalden' dava açılmasını talep ediyor. Güvenlik kaynakları, dosyada somut bir şey bulunsa idi mevcut iktidarın şimdiye kadar kendilerini cezaevine göndereceğini aktarıyor  ‘Reyhanlı Tutanakları' başlığı ile kamuoyuna yansıyan bilgilerin kaynağının da 17 Aralık sonrasında göreve getirilen bürokratların zorlama raporları olduğunu dile getiriyor.


http://www.herkulhaber.net/genel/mit-bolge-baskanligi-hatay-emniyet-mudurlugunu-aramamis-iddiasi/6513/

AYM Başkanı'nın konuşmasını haberleştiren gazetecilere suç soruşturması




"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, skandal bir soruşturmaya imza attı. Başsavcılık, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'ın yüksek mahkemenin kuruluş yıldönümündeki konuşmasını haberleştiren gazetecilere ceza soruşturması açtı."

Arslan, yargı bağımsızlığına vurgu yaparak “Yargının siyasallaşması hukuk devletinin, siyasetin yargısallaşması demokrasinin sonu olur.” demişti. Haberler ise ‘AYM Başkanı'ndan kuvvetler ayrılığı vurgusu: Yargının siyasallaşması hukukun devletinin  sonu olur' başlığıyla çıkmıştı.

İstanbul Adliyesi Basın Savcısı Umut Tepe tarafından başlatılan soruşturmada, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'ın kuruluş yıldönümü törendeki konuşmasını haberleştiren Zaman Gazetesi yargı muhabiri suçlandı. Gerekçesi ise, “Haber içeriğinde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunun işlendiği düşünce ve iddiasıyla ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçundan soruşturma başlatılması” ifadesiyle tutanağa geçirildi. Soruşturma, yetkisizlik kararı verilerek Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.

Anayasa Mahkemesi'nin 53. kuruluş yıldönümü töreninde konuşan Başkan Zühtü Arslan, yargı bağımsızlığının altını çizerken, “Yargının kurumsal anlamda siyasal organların etkisi altında kalması büyük bir tehlikedir. Yargının siyasallaşması hukuk devletinin sonu olur. Yargının siyasallaşması ve siyasetin yargısallaşması demokratik hukuk devleti için de aynı ölçüde tehlikelidir.” demişti. Arslan'ın konuşması bütün yazılı ve görsel medya organlarında haber olarak yer aldı. Ancak, İstanbul Basın Savcısı Umut Tepe, Zaman Yargı Muhabiri İzzettin Çiçek hakkında, Arslan'ın konuşmasından oluşan haberiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan soruşturma başlattı. Savcı, böylece dolaylı olarak AYM Başkanı'nın sözlerini denetleme yetkisini kendisinde bulmuş oldu.

Savcı Tepe, Arslan'ın konuşmasının yer aldığı haberin yanı sıra muhabir İzzettin Çiçek'in, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın reddihakim ve tahliye taleplerini karara bağlayan İstanbul hakimleri Mustafa Başer ve Metin Özçelik'in ihracına ilişkin ‘Saray hukuku' başlıklı haberiyle ilgili de tutanak tuttu. Soruşturmada dava açılması ve muhabire ceza verilmesi durumunda dava dosyası bireysel başvuruyla AYM'ye kadar gidebilecek. Bunun gerçekleşmesi halinde, AYM Başkanı Arslan'ın kendi sözleriyle ilgili davada hüküm vermesi gündeme gelecek.





http://www.herkulhaber.net/genel/aym-baskaninin-konusmasini-haberlestiren-gazetecilere-suc-sorusturmasi/6496/

ERDOĞAN NEDEN SAVAŞ İSTİYOR?




"‘Başkanlık’ı sandıkla alamayacağını anladı! Oysa ne hayalleri vardı… Başkan olacak, ‘tak’ diye söyleyecek, ‘şak’ diye yapılacaktı! Ama ne başkan olabildi ne de söyledikleri oluyor! Yani baktı ki güzellikle olmuyor; Savaşla olsun istiyor!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 7 Haziran seçimlerinden önce “400 vekili verin, bu iş huzur içinde çözülsün” dediğini hatırlatan Meydan'dan Abdullah Kılıç, Suriye'ye girme emrini "Yani baktı ki güzellikle olmuyor; Savaşla olsun istiyor!" şeklinde yorumladı. 
İşte, Kılıç'ın analizi:
Erdoğan Neden Savaş İstiyor?
Bir savaşa girmediğimiz kalmıştı.
Erdoğan’a kalsa çoktan Suriye topraklarındaydık aslında…
Ama başaramadı!
7 Haziran’da büyük bir yenilgi aldı.
“400 vekili verin, bu iş huzur içinde çözülsün” diye daha başta söylemişti!
Ama halk kaale almadı!
Hatta tehdit gibi algıladı.
O da ‘Başkanlık’ı sandıkla alamayacağını anladı!

Oysa ne hayalleri vardı…
Başkan olacak, ‘tak’ diye söyleyecek, ‘şak’ diye yapılacaktı!
Ama ne başkan olabildi ne de söyledikleri oluyor!
Yani baktı ki güzellikle olmuyor;
Savaşla olsun istiyor!
Bu son çıkış yolu:
Ne olursa olsun ‘tek adam’ kalmaya mecbur!
Bütün imkânlarının birbir gitmesine dayanamıyor.
Hukuksuzlukların ortaya çıkmasından korkuyor.
Emrinde bir ‘hükümet’ olamayacağı gerçeğini hatırladıkça uykuları kaçıyor.

“Bedeli ne olursa olsun önemli değil” diyor.
Görünen o ki 7 Haziran’daki gibi ağır bir yenilgi alacak!
Çünkü Türkiye savaşa girmeyecek gibi…
Askerin bu konudaki tavrı net.
Eski Meclis’in sınır ötesi tezkere kararıyla…
Artık ‘hakem’ kararıyla uzatmaları oynayan bir hükümetin emriyle…
Ne ordu savaşa girer!
Ne de bu millet buna izin verir!
Boşuna heveslenenler,
Sonra yine ağır hüsrana uğrar…

BAŞKANIN ADAMLARI HOCANIN ADAMLARINA KARŞI
Havuz medyası yazarları ikiye ayrıldı:
Başkanın adamları ile hocanın adamları karşı karşıya…

Sabah ve Star yazarları, Davutoğlu’nu eleştiriyor;
Yeni Şafak’ta yazanlar ise isim vermeden de olsa Erdoğan’ı…

Erdoğan eleştirisini genelde ağır abiler yapıyor;
Hem de düzeyli ve saygılı bir dille…
Davutoğlu’na yüklenme dozu giderek ağırlaşıyor.
Ona ayar verenlere bakıldığında durum pek iç açıcı değil…
‘Dünkü yetmeler’ bile köşelerinden sallamaya başlamışsa,
Hoca gözden çıkarıldı demektir!

ETHEM SANCAK GİREMEZ
Medya patronu Ethem Sancak, Davutoğlu’nun gözünden iyice düştü.
Davutoğlu, 28 Mayıs’ta Siirt’te AK Parti mitinginde Sancak’ı yanına yaklaştırmamıştı.
Şimdi ise talimat vermiş:
“Ethem Sancak, Konya’ya da bu Başbakanlık’a da girmeyecek!”

Anlayacağınız çok kızgın…
Kızgınlığının asıl nedeni Konyalılar ile ilgili verdiği sevimsiz örnek de değil!
Bildiğiniz gibi Ethem Sancak, Erdoğan’a olan sevgisini anlatırken;
Mevlana ile Şems aşkını nazara vermişti…
Davutoğlu işte bu yüzden Sancak’a çok kızgın.
Bu benzetmenin partilerine neye mal olduğunu biliyor!

AKP’NİN SON OYUNU
Bugün TBMM toplanacak başkanını seçecek!
4 parti adayı da seçilebilir.
Bana göre AKP ile CHP adayının şansları eşit.
Eğer son tura AKP ile CHP adayı kalırsa!
Meclis başkanlığı CHP’nin olur.
Bunu bilen AKP’nin hince bir planı varmış…
AK Parti’den 60 vekil üçüncü turda HDP adayına oy verirse,
HDP’nin oyu 140’a çıkar; CHP ve MHP yarıştan çekilir,
Son turda MHP, HDP’li adaya oy vermeyeceği için AKP adayı da başkanlığı garantilenmiş olur.

Öyle yazıyor gazeteler.
Tamam; siyasette ütmek var anladık da!
Taktik falan değil, resmen kalleşlik…
Düpedüz ahlaksızlık!

 
 

Fuat Avni’den ‘medya operasyonu’ iddiası!




"Fuat Avni "En önemli hedefi medya gücünü tamamıyla ele geçirmek.""

Fuat Avni yine çok konuşulacak iddialarda bulundu. Fuat Avni’ye göre merkez medyaya büyük bir operasyon hazırlığı var.
İşte Fuat Avni’nin son iddiaları:
“Y…, başkanlık sevdasından vazgeçmiş değil. En önemli hedefi medya gücünü tamamıyla ele geçirmek. Y…, ne olursa olsun Aydın Doğan’ın defterinin dürülmesini istiyor. Doğan Medyası’na el koymayı kafasına koymuş. Y…, Aydın Doğan ve kızının yargılandığı gazete kağıdı alımıyla ilgili davaya özel önem veriyor ve bizzat takip ediyor. Kenan İpek ve Fahri Kasırga ile yapılan bütün görüşmelerde davanın Doğan aleyhine sonuçlanması konuşuldu.  Y…, avanelerine Yargıtay’daki dava için Yargıtay Başkanı İsmail Cirit’le özel olarak görüşmeleri talimatını vermişti. Dosya ilk turda çıkmayınca, Zift Medyası’na bu konuyla ilgili,  Aydın Doğan aleyhine haberler yapma talimatı verdi. Zift Medyası dosya ikinci kez görüşülmeden yoğun olarak A.Doğan aleyhine yayınlar yapsa da etkili olamadı. Yargıtay Genel Kurulu’ndan dosyanın, Aydın Doğan lehine çıktığı haberi gelince Y…. tam anlamıyla delirdi. Y…, öfkeyle ‘Abdulkadir İlhan bu işi de yapamayacaksa hangi işi yapacak’ deyip ardından küfürler savurdu.  Dosyada Ceza Genel Kurulu Başkanlığını Hamdi Yaver Aktan’ın yaptığı anlatılınca büyük şok yaşadı. Y…., Fahri Kasırga’yı çağırarak hesap sordu. Kasırga toplantı sonrası odasında ‘İşler öyle yürümüyor’ diye söyleniyordu.  Aktan’ın adını duyan Y…, yeni müttefiki Ergenekon’un kendisine ihanet ettiğini anlamış durumda.”


http://www.herkulhaber.net/genel/fuat-avniden-medya-operasyonu-iddiasi/6514/ 

29 Haziran 2015 Pazartesi

Caner Erkin Asena Erkin boşanıyor mu?



"Caner evi terk etti"

Haftalardır birlikte görüntülenemeyen Caner-Asena Erkin çifti evleri ayırdı. Ünlü futbolcu Samandıra’ya yerleşti . Caner-Asena Erkin çiftinin haftalardır neden birlikte görüntülenmediğinin sırrı ortaya çıktı. İddiaya göre ikili arasında yaşanan tartışma sonrası yıldız futbolcu köprüleri attı. Oğlu Çınar’ı alıp Çeşme’ye giden Erkin, dönüşte Samandıra Tesisleri’ne yerleşti. Önceki akşam Ulus Sunset’te yemek yiyen Caner’in, takım arkadaşlarına boşanacaklarını söylediği öğrenildi. 


http://www.herkulhaber.net/magazin/caner-erkin-asena-erkin-bosaniyor-mu/6440/Caner Erkin Asena Erkin boşanıyor mu 29 Haziran 2015

Beşiktaş Transferi Bitirdi! 3 Yıllık İmza...

"Beşiktaş, Bundesliga ekibi Hoffenheim'dan Andreas Beck ile 3 yıllık anlaşma sağladı."

NTV Spor'un haberine göre; Beşiktaş, Hoffenheim'dan Andreas Beck ile 3 yıllık anlaşma sağladı.
Andreas Beck sağ bekte görev yapıyor...

Andreas Beck kimdir?

Beşiktaş’ın transfer hedefinde bulunan Andreas Beck, 13 Mart 1987’de Rusya’da dünyaya geldi. Çocuk yaşta ailesiyle beraber karavanla Almanya’ya göç eden Beck, futbol kariyerine de 14 yaşında başladı. 2000-05 arasında Stuttgart altyapısında top koşturan 28 yaşındaki futbolcu, 2006-08 arası A takıma yükselip, bir Bundesliga şampiyonluğu yaşadı. 2008’de Hoffenheim’a transfer olurken, 2015 yılına kadar 216 lig karşılaşmasında oynadı ve 3 gol attı. Sağ bekte görev alan başarılı futbolcu, bu süre zarfında da takımının kaptanlığını yaptı. Alman Milli Takımı’nı seçen Beck, 2009 yılından bu yana 9 kez milli maça çıktı.


http://www.herkulhaber.net/genel/besiktas-transferi-bitirdi-3-yillik-imza/6433/

'Erdoğan insanüstü gücünü gösterebilir!'




"Taha Kıvanç takma adıyla Habertürk'te yazan Fehmi Koru, AKP çevrelerinde tanık olduğu bir konuşmayı yazdı. Konuşmadaki dikkat çeken diyalog ise; koalisyon hükümeti çıkmazsa, Cumhurbaşkanı olarak Tayyip Bey’e ‘insanüstü’ gücünü gösterme fırsatı doğabilir... "

Habertürk'te Fehmi Koru'nun 'Taha Kıvanç' takma adıyla Habertürk'teki "Kulak verdiğim bir konuşmadan" başlıklı yazısı merak uyandırdı. Ayrıntı vermeyen Fehmi Koru, bugünkü yazısında seçim sonrası AK Parti çevrelerinde konuşulanlar hakkında ismini vermediği bir kişiden duyduklarını köşesine taşıdı:
"YENİDEN 7 HAZİRAN ÖNCESİNE DÖNECEĞİNDEN EMİNLER"
“SİZİN hatanız şu: Tayyip Erdoğan’a eski bir belediye başkanı ve başbakan, şimdinin cumhurbaşkanı gözüyle bakıyorsunuz. Yani bir siyaset adamı olarak. Oysa AK Parti’yi destekleyen kesimden pek çok kişi ona farklı bir gözle bakıyor: Bir tür ‘insanüstü’ özelliklere sahip bir kişilik... Partinin oyunu her seçimde artırarak iktidarı garantilemesi yanında kalabalıklar önünde savunduğu görüşler de bu algıyı pekiştirdi.
O kitle üzerinde 7 Haziran seçim sonuçları ‘şok’ etkisi yaptı doğal olarak; ancak başkaları kadar değil... Şimdi o kitle Erdoğan’ın bu ‘darbe’nin de üstesinden geleceğine inanıyor. Hani sihirbazlar şapkalarından sürekli tavşan çıkarırlar ya, onun gibi... Nasıl olacağını bilmiyorlar, ama gelişmenin yaşanacağından ve durumun yeniden 7 Haziran öncesine döneceğinden eminler... Böyle bir özellik daha önce hiçbir siyaset adamına atfedilmemişti; belki birazcık Adnan Menderes’e... Size bir şey söyleyeyim mi? Sandığa yansıyan iradeden partiler bir koalisyon hükümeti çıkaramazsa, Cumhurbaşkanı olarak Tayyip Bey’e ‘insanüstü’ gücünü gösterme fırsatı doğabilir de...
 
"KARIŞACAK ORTALIK"
 
Umarım ‘Nasıl?’ diye sormazsınız. Karışacak ortalık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sihirli şapkasından birbiri ardına çıkaracağı formüllerle -sonradan yine onun eliyle yatışmak üzere daha da karışabilir.” Konuşan kişi benim uzaktan kendilerine kulak verdiğimi fark edip sözünün burasında sustu."

http://www.herkulhaber.net/genel/erdogan-insanustu-gucunu-gosterebilir-/6448/

IŞİD’den Türkiye hamlesi

"Halep'in kuzeyinde IŞİD ile Suriyeli muhalif gruplar arasında çatışmalar şiddetlendi. Türkiye'nin müdahale ihtimaline karşı IŞİD'in, kontrolündeki köylerin etrafına geniş hendekler kazdığı iddia edildi. "

Halep'in kuzeyinde IŞİD ile Suriyeli muhalif gruplar arasında çatışmalar şiddetlendi. Türkiye'nin müdahale ihtimaline karşı IŞİD'in, kontrolündeki köylerin etrafına geniş hendekler kazdığı iddia edildi.
 
Al Jazeera Türk''ün haberine göre, IŞİD, Türkiye yönünden gelecek olası bir saldırı için önlem almaya başladı.
 
IŞİD ve Suriyeli muhalif gruplar arasında Türkiye sınırı yakınlarında yaşanan çatışmalar şiddetlendi. Kilis’in 8 kilometre doğusundaki Harcele köyünden saldırıya geçen muhalifler, 25 kilometrelik cephe boyunca IŞİD’e karşı saldırı başlattı.
 
Al Jazeera muhabiri, Halep kırsalında IŞİD’e karşı oluşturulan Ortak Operasyon Odası (Gurfet el Ameliyye) eski komutanlarından ve aynı zamanda Al Baz Tugayları’nın komutanı olan Mahmut Hasan ile bölgede yaşanan son gelişmeleri konuştu.
 
"DERİN HENDEKLER KAZIYORLAR"
 
IŞİD’in Türkiye sınırına yakın bölgede kontrolü altındaki tüm köylerin etrafına 4 metre derinliğinde ve 2,5 metre genişliğinde hendekler kazdığını söyleyen Mahmut Hasan, “Türkiye yönünden gelecek herhangi bir saldırı için önlem alıyorlar. Son günlerde Türkiye’nin müdahale ihtimali konuşuluyor. IŞİD, karadan gelecek bir saldırıya karşı kendisini emniyete almaya çalışıyor” dedi.
Hasan, örgütün hendek kazdığı köyler arasında Şuveyrin, Dabık, Rail, Çobanbey, İrşaf ve Toybuk’un bulunduğunu ifade etti.
 

Davutoğlu'na demediğini bırakmadı, yazısı anında silindi!

"Sabah-ATV grubuna bağlı olan Aktüel’de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yerden yere vurulduğu yazı, internet sitesinden apar topar kaldırıldı. "

Sabah yazarı Hilal Kaplan’ın eşi Suheyb Öğüt’ün Aktüel’in sitesine önceki gün eklenen ‘Bravo Hocam! Bravo!’ başlıklı yazısı, “Hocam, sizin bu partide tek bir rolünüz vardı: O da Erdoğan’a vekalet etmekti. Sonra da başkanlık sistemi için mücadele etmekti. Ama yapmadınız…” ifadeleriyle başlıyor.

Bu yazıyı seçimlerden bir gün sonra 8 Haziran’da kaleme aldığını dile getiren Öğüt, ‘Kol kırılır yen içinde kalır ve aman fitne çıkmasın işgüzarlığıyla’ köşesine koymaktan vazgeçtiğini belirttikten sonra, Davutoğlu'nun iflah olmayacağını anladığında ise yazıyı yayımladığını açıkladı. Yazıda "Bu yazıyı seçimin ertesi günü yazmıştım. Sonra köşeme koymaktan vazgeçtim. Şu her zamanki "kol kırılır yen içinde kalır", "aman fitne çıkmasın" işgüzarlığımız işte... Bir de, belki hoca, seçimden sonra boyunun ölçüsünü almış olur da, seçimden önceki hatalarından tövbe eder diye az da olsa bir ümit taşıdım içimde. Fakat gördüm ve anladım ki hocanın iflah olacağı yok." ifadeleri dikkat çekti. Ancak yazı yayınlanmasından sadece birkaç saat sonra Aktüel dergisinin internet sitesinden kaldırıldı. Suheyb Öğüt, kaldırlan yazısını, derginin köşesinden kaldırılması üzerine kişisel blogunda yayımladı. "Ve evet, "ikinci yarı başladı" ama pek iyi başlamadı. İlk dakikada golü yediniz.O kadar çok hata yaptınız ki... hangi birini sayayım?" diyen Öğüt, Davutoğlu'nun Bahçeli'yi alkışlamasından da rahatsız olmuş. Öğüt Meclis'teki o görüntüye ilişkin yazısının sonunda şunları yazmış: "Hocamdan seçim sonrasında duyduğum tek bir ses var: O da, Erdoğan'a edilmedik hakaret bırakmayan, bizzat Bilal'i kurban olarak isteyen Bahçeli'yi büyük bir coşkuyla alkışlarken çıkardığı el çırpma sesi..."

KÖŞESİNDE BUGÜN "SANSÜR"Ü YAZDI

 
Yazısının kaldırılmasının ardından Suheyb Öğüt, Aktüel'deki köşesinde "Sansür" başlıklı yeni bir yazı daha yazdı. Aktüel'in kendisine uyguladığı sansürden dolayı zerre kadar gücenmediğini belirtti. Öğüy yeni yazısında şunları yazdı: "Hâsılı kelam, Aktüel'in yazımı kaldırmış olması beni zerre kadar gücendirmiş değil. Nitekim editörlerim bu hususta bana emrivâki de yapmış değiller. Bu müessesedeki dostlarımın niyetlerinden, davaya olan sadakatlerinden zerre kadar şüphem yok! Onun için burada yazmaya devam ediyorum. Elbette ki bu, Aktüel'in yazım noktasındaki yayın siyasasına katıldığım mânâsına gelmiyor. Ben yazımın arkasındayım. Arkasında olduğum için de, hiç tereddüt etmeden bloguma koydum. Mesele bu kadar. "


HİLAL KAPLAN DA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Hilal Kaplan da Sabah’ta (26 Haziran 2015) Meclis’teki töreninde Başbakan Davutoğlu’nun MHP lideri Devlet Bahçeli’yi yemininden sonra alkışlamasını ise ağır ifadelerle eleştirmişti. Kaplan, "Selam almayı anlarım da Davutoğlu’nun neyi alkışladığını anlamadım. Aynı gün içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis’e geldiğinde grubuyla beraber yerinde oturup, saygısızlık etmesini mi alkışladınız?" diye yazmıştı.


http://www.herkulhaber.net/genel/davutogluna-demedigini-birakmadi-yazisi-aninda-silindi/6442/ 

27 Haziran 2015 Cumartesi

Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur'un Düğün Tarihleri Belli Oldu




"Beş aylık ayrılıktan sonra yeniden bir araya gelen Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur, evlilik hazırlığında.."

Yaklaşık bir yıllık beraberliğin ardından geçen aralık ayında yollarını ayıran Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur, bu ayrılığa sadece beş ay dayanabilmişti. Barışmalarını Bodrum tatiliyle kutlayan çift hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı.

Hazırlıklara başladılar

Magazin kulislerinde Dalkılıç’ın ünlü oyuncuya evlenme teklif ettiği ve “evet” yanıtı aldığı konuşuluyor. Nikah masasına oturmak için fazla beklemek istemeyen çiftin düğün hazırlıklarına başladığı ve ağustosa gün aldıkları da gelen haberler arasında. 



http://www.herkulhaber.net/magazin/murat-dalkilic-ile-merve-bolugurun-dugun-tarihi-belli-oldu/6356/MURAT DALKILIÇ İLE MERVE BOLUĞUR'UN DÜĞÜN TARİHİ BELLİ OLDU

Barcelona'dan Arda Turan Açıklaması


"İspanyol devi Barcelona'da, Atletico Madrid'den ayrılacağını açıklayan milli yıldızımız Arda Turan için sıcak gelişmeler yaşanıyor."

arcelona Kulübü'nde 18 Temmuz'da yapılacak seçim öncesi, mevcut başkan Josep Maria Bartomeu'nun vaatleri arasında gösterilen Arda Turan konusunda, bir diğer aday Juan Laporta'dan da açıklama geldi. Basın mensuplarının karşısında çıkan Laporta, milli futbolcumuzun transfer ihtimali için, "Arda harika bir oyuncu, Atletico satmak ister mi, bilemiyorum" ifadelerini kullandı.

BARCELONA'DA OCAK AYINA KADAR OYNAYAMAZ!

Sporx.com'da yer alan habere göre; 28 yaşındaki yıldızın Atletico Madrid ile süren sözleşmesinde "41 milyon Euro 'ya serbest kalır" maddesi bulunuyor. Ancak FIFA tarafından daha önce transfer yasağı getirilen Barcelona, Arda Turan'ı alsa bile Ocak ayına kadar oynatamayacak.

Arda Turan'nın menajeri Ahmet Bulut, hafta içinde AS gazetesine yaptığı açıklamada, Türk futbolcunun İspanya'dan ayrılmak istediğini ve İngiltere 'de oynamayı arzuladığını söylemişti.





 

Barcelona Atletico Madrid Arda Turanhttp://www.herkulhaber.net/spor/barcelonadan-arda-turan-aciklamasi/6357/

Can Dündar'dan Çarpıcı Erdoğan İddiası







"Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar koalisyon ihtimalleri hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu."

Şirin Payzın ile 360 Derece'nin konuklarından Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar oldu.

Dündar, koalisyon ihtimalleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nasıl bir yol izleyeceği hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu.

Can Dündar'a göre ihtimallerden bir tanesi de Erdoğan'ın AKP'nin başına geri dönmesi...
Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar koalisyon ihtimalleri hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu.
 
Şirin Payzın ile 360 Derece'nin konuklarından Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar oldu.

Dündar, koalisyon ihtimalleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nasıl bir yol izleyeceği hakkında çarpıcı yorumlarda bulundu.

Can Dündar'a göre ihtimallerden bir tanesi de Erdoğan'ın AKP'nin başına geri dönmesi...


İşte Dündar'ın o açıklaması;

"Erdoğan'ın partinin başına dönme ihtimali var. Bu iktidar kaybetmemek için her yolu deneyecektir. Orada kaybedeceği çok şey var. Onun için her yolu deneyebileceğini tahmin ediyorum.
Ama şu da var. Yeni bir seçim, erken bir seçim mevcut tabloyu değiştiremeyecektir. Ben şuna gerçekten inanıyorum. Bir dönem bitti. Daha kötüsü olmayacak. Kabus bitti. Her ne seçim olursa olsun, seçmen bir karar verdi. Kredi vermişti, onu geri aldı ve tamam artık dedi. Sen kötü oynadın bu oyunu dedi. Bunu demiş bir seçmene tekrar tekrar ne kadar giderseniz gidin, bu karardan vazgeçiremezsiniz.
Toplumu dilsizleştirdiler. Dilsiz toplum 2 şey yapar. Ya sokağa çıkar ya da sandıkta konuşur. 2 sene önce Haziran'da sokağa çıktı, bu haziranda da sandıkta konuştu. Ve her ikisinde de dur artık dedi.



http://www.herkulhaber.net/genel/can-dundardan-carpici-erdogan-iddiasi/6349/

Fuat Avni’den bomba iddialar!




"Fuat Avni, Twitter üzerinden yine bomba iddialarda bulundu. Avni Erdoğan'ın artık Davutoğlu'na güvenmediğini ve kendisini gözetim altında tuttuğunu yazdı."

Attığı her tweetle gündem yaratan Fuat Avni yine bomba iddialarda bulundu. Fuat Avni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, artık Davutoğlu’na güvenmediğini ve  bütün danışmanları ve etrafındaki vekillerin takibe alınmış durumda olduğunu yazdı. Ayrıca iddialar arasında “‘Arınç ve Atalay Davutoğlu’nu ele geçirmiş, Kaçak Saray’a karşı blok oluşturdular “ şeklinde ifadeler de yer alıyor.
İşte Fuat Avni’nin gündeme damgasını vuracak iddiaları;

1. Y…, tekrar seçim olsun diye avaneleriyle her türlü çalışmayı devam ettiriyor. Avaneler, ‘Her hangi bir koalisyon sonumuz olur’ dediler

2. Y…, eskisi kadar Kaçak Saray’da toplantılar yapmıyor. Korku ve paranoya her halini sarmış. Saatlerce odasından çıkmıyor.

3. Y…, Davutoğlu’na güvenmiyor. Davutoğlu’nun bütün danışmanları ve etrafındaki vekiller takibe alınmış durumda.

4. Davutoğlu’na bağlı bir grubun Ankara’da gizlice toplantı yaptıkları ve CHP ile koalisyon için çalıştıkları bilgisi avaneleri delirtti.

5. Avaneler, ‘Arınç ve Atalay Davutoğlu’nu ele geçirmiş, Kaçak Saray’a karşı blok oluşturdular, bizi satacaklar’ dediler.

6. Davutoğlu’na yakın olan medya mensupları bile takibe alınmış durumda. CHP ile koalisyon isteyen herkes düşman ilan ediliyor.

7. Y…, ‘Tekrar seçim olmasa bile MHP ile seçime gitmek kaydıyla bir koalisyon kurun’ demişti. Bunu yapmamaları onu fena halde kızdırıyor.

8. Y…, üç dönemliklerin partiyi ve Davutoğlu’nu kontrol ettiğini ve partinin kendi kontrolünden çıktığından yakınıp duruyor.

9. Y… için tek çare Suriye ile savaşa girip kaostan iktidar devşirme planları. Asker savaşa yanaşmıyor.
10. Y…, Suriye ile savaşın kısmen önünü açmak için El-Kaide dosyalarını raftan indirtti. Birçok yerde operasyon olacak.

11. Sabah yapılacak operasyonlarla ‘Işid’le mücadele ediyoruz’ mesajı vermeye çalışacaklar.
12. Operasyon dosyaları ve El-Kaide ile ilgili çalışmaları şu anda hapiste olan polisler hazırlamıştı.
13. Y… ve avaneleri, birlikte hareket ettikleri ve korudukları El-Kaide mensuplarına operasyon yaparak kendilerini aklamaya çalışıyorlar.

14. Y… ne yaparsa yapsın artık dönüşü olmayan yola girmiş durumda. En yakındaki adamları onu satmaya hazırlanıyor.

15. Meclis başkanı Nabi Avcı olsun diye baskı yapmasına rağmen Y…’i dikkate alan olmadı. Parti elinden gidiyor.

16. Davutoğlu’nun Soylu’yu teşkilattan alma gayreti ve Akdoğan’ı pasifize etmeye çalışması da cabası.

17. Y…’in avanelerinden bazıları durumun farkında ve sağlık gerekçesi göstererek Y…’den ayrılmayı planlıyorlar.


http://www.herkulhaber.net/genel/-fuat-avniden-bomba-iddialar/6338/ 

26 Haziran 2015 Cuma

Esra Erol'a 2,5 milyon liralık servet!

"Ünlü sunucu Esra Erol, adeta bir servet kazanacak. Erol yeni kanalı ATV'de günlük 50.000 lira kazanacak."


Fox'tan, atv'ye geçen Esra Erol ayda 1 milyon 100 bin lira alacak. Programın yapımcılığını üstlenen Esra Erol'un eşi Ali Özbir'e de ayrıca ayda 1 milyon 100 bin lira ödenecek. Böylece, 'Esra Erol'la İzdivaç' Türk televizyon tarihinin en yüksek bütçeli programı oldu.

Posta'dan Mesut Yar'ın köşesinde yazdığı habere göre; 8 yıldır ekranda olan Esra Erol yeni sezon için atv ile günlük 50 bin TL’ye el sıkıştı. Ayda 22 gün ekrana gelecek programın yapımcılığını da Esra Erol’un eşi Ali Özbir üstlendi. Ona da günlük 50 bin TL ödenecek. Böylece toplamda ayda 2 milyon 200 bin lira rekor ücret ile program televizyon tarihine geçti.

Barcelona'da Arda bombası!




"İspanyol Mundo Deportivo gazetesi, Barcelona Başkanlığı'na yeniden aday olan Josep Maria Bertomeu'nun en büyük seçim kozunun Arda Turan olduğunu yazdı."

FC Barcelona’nın Atletico Madrid’de forma giyen milli futbolcumuz Arda Turan’a talip olduğu ortaya çıktı.
Katalan ekibinde yaklaşan başkanlık seçimi öncesi mevcut başkan Josep Maria Bartemou’nun (altta) en büyük kozunun Arda Turan olduğu iddia edildi. Mundo Deportivo gazetesi bu iddiayı bugünkü manşetine özel haber olarak taşırken, Arda’nın Barcelona’nın transfer listesinde 1 numarada yer aldığı belirtildi.



Haberde ayrıca yeni dönemde heyecan verici bir kadro yaratmak için Arda Turan’ı seçim kozu olarak kullanmak isteyen Bartemou’nun 41 milyon Euro’luk serbest kalma maddesini ödemeye hazır olduğu öne sürüldü.



Teknik direktör Luis Enrique’nin de istediği Arda’nın, Alex Vidal’dan sonra ikinci transfer bombası olması bekleniyor.
 
AVRUPA'NIN 5 DEV KULÜBÜ İSTİYOR
 
Arda Turan’ı transfer etmek isteyen Milan, PSG, Chelsea, Manchester United ve Liverpool’a bu kez Barcelona da katılmış oldu.

Bu transfer gerçekleşirse, Arda Turan, Rüştü Reçber'den sonra Barcelona'da forma giyen ikinci Türk futbolcu olacak.

http://www.herkulhaber.net/spor/barcelonada-arda-bombasi/6309/ 

Davutoğlu'nun İpi Çekildi AKP'nin Başını Gül Geliyor


"AKP'de üç dönemliklerin lobi çalışması sonucu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AKP’nin başına geçmesine yönelik formülün raftan indirildi iddia edildi."

7 Haziran seçimlerinden hüsranla çıkan AKP’de hesapların ortak noktası Gül oldu. Üç dönemlikler ve Saray partinin başına Gül’ün getirilmesini planlıyor.

7 Haziran seçim sonuçları AKP’deki koltuk hesaplarını da değiştirdi. Seçimlerden önce, AKP’nin tek başına iktidar olması halinde, “Efgan Ala” gibi düşük profilli Başbakan adayları ile yola devam etmeyi planlayan Saray, 7 Haziran sonrasında 11. Cumhurbaşkanı Gül’ün partinin başına geçme formülünü raftan indirdi.

Danışmanı tarafından yazılan kitap ile kamuoyunun nabzını tutan Gül de, istediği ilgiyi bulamayınca, Saray ve üç dönemlikler tarafından kendisine sunulan AKP’nin başına geç çağrısına sıcak bakmaya başladı.

AKP’deki koltuk hesaplarıyla ilgili ayrıntılar şöyle:

SARAY’DA SİMÜLASYONLAR YAPILIYOR

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin ardından AKP’nin geleceğine yönelik bazı planlarda “revizyona” gitti. Taraf’ın AKP yöneticilerinden edindiği bilgiye göre, 7 Haziran seçimlerinde elde edilen sonuçlar il ve ilçe bazında mercek altına alındı. Bu sonuçlar üzerinde de bir çok simülasyon yapıldı. Ve, “aday hatası”, gibi bazı nedenlerle bir çok milletvekili kaybedildiği konusunda görüş birliğine varıldı. Ve, üç dönemliklerin de desteği ile, seçimlerin yenilenmesi halinde AKP’nin 18 milletvekillik açığını yani tek başına iktidar olması için gerekli olan sandalye sayısını kapatacağına inanıldı. Bunun içinde, bir plan hazırlandı.

YÖNETİM DEĞİŞECEK, GÜL GELECEK

Plana göre, Ağustos ve Eylül aylarında yapılacak kogrede AKP yönetimi değiştirilecek. Yeniden 2002 ruhuna yansıtan kadrolar yönetime gelecek. Ardından da erken seçime gidilecek.

GÜL FORMÜLÜ RAFTAN İNDİRİLDİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da üç dönemliklerin baskısı ile bir anlamda ipi çekildi. Partinin üç dönemlikleri, Davutoğlu’nun kesin olarak değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu görüş Saray’da da karşılık buldu.
Üç dönemliklerin lobi çalışması sonucu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AKP’nin başına geçmesine yönelik formül raftan indirildi. Daha önce, Gül’ün AKP’nin başına geçmemesi için her yolu kapatan Saray, 7 Haziran seçim sonuçları ile birlikte Gül ismine yönelik rezervleri araladı.
Şimdi, Gül’ün partinin başına geçmesi projesi ciddi ciddi ele alınmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Gül’ün Meclis’te yaptığı görüşmede bunun ilk adımını oluşturuyor. Saray, AKP’nin tek başına iktidar olması halinde yine Başbakan Davutoğlu’nu değiştirmeyi düşünüyor ve yerine ise İçişleri eski Bakanı Efgan Ala gibi daha düşük profilli adayı getirmeyi planlıyordu. 7 Haziran sonrası ise bu yöndeki kararını askıya aldı.

GÜL’ÜN PARTİYİ BÖLMESİNDEN ENDİŞE EDİLİYOR

7 Haziran seçim sonuçları üç dönemlikleri güçlendirdi. AKP’nin ve Saray’ın siyasi stratejilerinin belirlenmesinde üç dönemlikler büyük rol oynuyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Gül konusunda ikna edilmesini de üç dönemlikler sağladı. Üç dönem kriterine takılan partinin ağır ağabeylerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, “Gül’ü yanımıza almazsak parti dağılır” diyerek ikna ettikleri öğrenildi.

GÜL KİTAPTAN İSTEDİĞİNİ BULAMADI

Saray ekibi tarafından AKP’nin başına getirilmesi planlanan 11. Cumhurbaşkanı Gül de, danışmanı tarafından yazdığı kitaptan istediği ilgiyi bulamadı. Kitabın ardından, Gül’e daha fazla destek geleceği tahmin ediliyordu. Ancak, destekten çok eleştiri gelmesi Gül cephesinde morallerin bozulmasına yol açtı. Bu gelişme üzerine Gül de, Saray’ın gözetiminde AKP’nin başına geçme formülünü sıcak bakmaya başladı.


http://www.herkulhaber.net/genel/davutoglunun-ipi-cekildi-akpnin-basini-gul-geliyor/6279/

Dershanelerin kapanmasıyla 1 milyon yeni mezun iş arıyor




"Dershanelerin kapanmasıyla üniversite hayalleri yarım kalan 1 milyonu aşkın lise mezununun geçim derdine düştüğü ortaya çıktı."

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken, eğitim sisteminin yeni işsizler getirdiğini söyledi.

18 yaşını dolduran veya mezunların genel sağlık sigortasından ücretsiz yararlanamadığın hatırlatan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da bu uygulamada değişiklik yapılmasını istedi.

EĞİTİM SİSTEMİNİN KURBANLARI

Eğitim sisteminin yanlışlığını çocukların ödediğini kaydeden Palandöken, “Şimdi tehlikede olan 1 milyonu aşkın lise mezunu genç var. Bunlardan bu yıl üniversiteyi kazanma umudu olmayanlar iş arıyor. Piyasanın durumu ortada. Sigortasız çalıştırmak yasak olduğu için de kimse yeni eleman almıyor” dedi.

Yeni bir grubun işsizlik ordusuna katılma tehlikesi taşıdığını vurgulayan Palandöken, “Gençlerimizin çoğu düz lise dediğimiz şimdileri adı Anadolu olan liselerden mezun. Bu kişilerin üniversiteyi kazanmaktan başka şansları yok” diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı de 2012’de uygulanmaya başlanan zorunlu genel sağlık sigortasından mezunların yararlanamadığını dile getirdi.

BİRKAÇ YIL ŞANS TANISINLAR

Mevzuatta değişiklik yapılması gerektiğinin altını çizen Atıcı, “Çocuklar okurken sağlık hizmetinden ücretsiz yararlanıyor. Ama mezun olduktan sonra üniversiteye kadar sıkıntı yaşıyorlar. Yapılması gereken ‘Mezun olan öğrencilere üniversite kazanana kadar genel sağlık sigortasından prim alınmayacaktır’ denilmesi. Olay bu kadar basit. Zaten yükseköğretimde de ödenmiyor” dedi. Konuyla ilgili çalışma yapacaklarını dile getirdi.

30 EYLÜL SON GÜN

Ha­ne­ye gi­ren top­lam ge­lir, ki­şi ba­şı­na bö­lü­ne­rek ki­şi­ye dü­şen mik­tar as­ga­ri üc­re­tin üç­te bi­rin­den, as­ga­ri üc­re­te ka­dar ge­li­ri olan­lar ay­da en az 48 li­ra Ge­nel Sağ­lık Si­gor­ta­sı pri­mi öde­ye­cek­ler. Ki­şi ba­şı­na ge­lir as­ga­ri üc­re­tin 2 ka­tı ge­lir el­de edi­yor ise ki­şi ba­şı­na öden­me­si ge­re­ken prim 144 li­ra­ya, eğer bu tu­tar as­ga­ri üc­re­tin 2 ka­tın­dan faz­la ise ki­şi ba­şı­na öde­ne­cek ay­lık prim de 288 li­ra­ya yük­se­li­yor.

Ge­lir tes­ti­ son baş­vu­ru­su 30 Ey­lü­l, ge­nel sağ­lık si­gor­ta­sı prim bor­cu için son baş­vu­ru­ ise 2 Ka­sım’a uza­tıldı.



http://www.herkulhaber.net/genel/dershanelerin-kapanmasiyla-1-milyon-yeni-mezun-is-ariyor/6273/

Yeni Akit'ten AKP'ye OY Vermeyenlere AĞIR HAKARET







"Yeni Akit'ten AKP'yi iktidardan indiren, AKP'ye oy vermeyen vatandaşlara ağır hakaret... Birisi halka "birkaç ırgat" demişti. Şimdi de AKP'ye oy vermeyenler "zalim ve cahil" oldu."

AKP'nin yüzde 40'a düşerek tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçimlerine dair yandaş medyada bugüne kadar halka hakaret niteliğinde ilginç sözler söylendi.

HAYRETTİN KARAMAN "BİRKAÇ IRGAT" DEMİŞTİ

Yeni Şafak'ta yazan İlahiyat Profesörü Hayrettin Karaman, AKP'ye oy vermeyen seçmen için "Birkaç ırgat bir araya geldi ve bazı eksikleri ve kusurları olsa bile Türkiye'yi şaha kaldıran ve alternatifi de ortada bulunmayan iktidarı yıktı" dedi.

Karaman, bir başka yazısında ise, Erdoğan'ın seçim kazandığı sürece dilinden düşürmediği "Milli irade" söylemi ile ilgili olarak da, "Bir milli irade” şarkısı tutturulmuş gidiyor... Milli irade” diyerek onu belirleyici bir unsur, âdeta kutsal bir emir olarak mı değerlendiriyorlar?" ifadelerini kullandı.
AKP'li Anayasa Profesörü Burhan Kuzu, "Biz bu oyu hak etmedik; bu hizmetin karşılığı bu olmamalıydı.Hz.Peygamber"her toplum Layık olduğu idare ile yönetilir.Kendi Düşen ağlamaz" derken, Erdoğan için "Dombra" adlı seçim şarkısını yazdıktan sonra AKP milletvekili seçilen Uğur Işılak ise twitter hesabında, "Bakıyorum da bakkalı, manavı, berberi, kasabı koalisyon hükümetini çoktan kurmuşlar. Siyasetçiler bu işten anlamıyor herhalde.. :)" şeklinde mesaj yazdı.

Kocaeli'nin Darıca İlçesi'nde AKP'li Belediye Meclis üyesi Ahmet Hakan Hocaoğlu da Facebook hesabında, "Kafasına kuş sıçtığında şans topu oynayan bir toplumun; Ağzına sıçana oy vermesi normaldir” yazılı bir caps paylaştı.

AKP ve yandaş medya çevrelerinden bugüne kadar bunlara benzer hakaret niteliğinde birçok şey yazıldı ve söylendi.

AKP'nin 'dinci' görünümlü gazetesi Yeni Akit'te bugün yayınlanan bir yazıda ise AKP'ye oy vermeyen seçmene çok daha ağır hakaretler edildi.
Okur Postası sayfasında, Aydemir Hüdai adıyla yayınlanan "Ak Parti neden oy kaybına uğradı?" başlıklı yazıda, aynen şu ifadeler yer aldı: "Şimdi 15 yaşından tut, 60 yaşına kadar herkesin elinde 3 bin TL'lik cep telefonu var. Artık bu hizmetler saymakla bitmez. Bu hizmetlere, çalışmalara karşılık bu halkın çoğunluğu, teşekkür etmek şöyle dursun, hakaretler ettiler, küfürler savurdular. Olmadık tuzaklar kurdular, işte o zaman kainatın sahibi yüce Allah devreye girdi, bu cahil, zalim halka siz bu yöneticilere layık değilsiniz dedi çünkü Kur'an-ı Kerim'de bir ayette şöyle buyuruyor. "Kalpleri çeviren biziz." İşte kalpleri AK Parti'den çevirdi hiç bir vasfı, değeri olmayan diğer partilere yönlendirdi, alın size böyle yöneticilere layıksınız buyurdu olay budur başka izahı yoktur."

AKP KAZANINCA "MİLLİ İRADE" KAYBEDİNCE "CAHİL, ZALİM, IRGAT..."

AKP kazanınca, "Millet iradesinin üstünde irade tanımıyoruz" diyenler, kaybedince halka, "ırgat, "cahil" , "zalim" , "ağzına s.çana oy veren" , "bakkalı, manavı, berberi, kasabı bir olup koalisyon" kuran" bir güruh olarak nitelendiriyor halkı.
Peki, halk kendisine edilen hakaretleri görüyor mu?
Bugüne kadar gördü... Bunları da görüyordur elbet...

http://www.herkulhaber.net/genel/yeni-akitten-akpye-oy-vermeyenlere-agir-hakaret/6301/ 

25 Haziran 2015 Perşembe

Akit Yazarı'dan Fehmi Koru'ya Hakaret: Gemiyi Terk Eden Sıçanlar


"Yeni Akit tarafından Mason ilan edilen Fehmi Koru'ya şimdi de bir başka Akit Yazarı hakaret etti: Gemiyi terk eden sıçanlar. Gerçi Akit'in bu yazarı çerçeveyi geniş tutmuş, Erdoğan ve Davutoğlu'nu eleştiren tüm yandaşlara saydımrış."

7 Haziran seçimlerinden sonra Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan'ın "Yürek mi yedin Fehmi Abi" dediği Fehmi Koru, AKP ve Erdoğan'ı açıktan eleştirmeye başlamış, hatta Cumhuriyet Gazetesi'ne verdiği röportajda "Erdoğan Saray'ı kendisi terketmeli" bile demişti.
Fehmi Koru bu sözleri nedeniyle Akit Yazarı Ali Karahasanoğlu tarafından "Mason" ilan edilmişti.
Bugün bir başka Akit Yazarı Mehtap Yılmaz Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu'nu eleştiren yandaşlara çok ağır hakaretler etti.
Hakaretlerden, mason olduğunu iddia ettiği Fehmi Koru da nasibini aldı.
"GEMİYİ TERK EDEN SIÇANLAR..."
Yılmaz'ın "Fırtınada gemiyi ilkin sıçanlar terk eder ya... Aynen öyle... Fırtına çıkar çıkmaz, sıçanlar bir bir meydana çıktı. İrili ufaklı... Her biri kendini nimetten saydı. Her biri aslan kesildi. Erdoğan’a, Davutoğlu’na kükredi, cıyakladı" ifadeleri de dikkat çekti.
Erdoğan ve Davutoğlu'nu eleştirenler için, "Gemiyi terkeden sıçanlar" dışında, "Boynu tasmalılar" , "Havlayan havlayana" , "Barkodlu beslemeler" ve "Kahpeler" şeklindeki sözlerle de ağır hakaretler etti.
Yeni Akit yazarı Yılmaz, mason olduğunu iddia ettiği Fehmi Koru'ya da, "Ben mason değilim dersin olur biter. Bak ben diyorum: Elhamdülillah “Ben mason değilim” Dene... Eğer mason değilsen, söyleyebilirsin"  sözleriyle seslendi.
İşte Yılmaz'ın yazısındaki ilgili kısım:
Aydın Doğan’ın “sıra geceleri”nden devşirdikleri akılla, Erdoğan’a çemkiriyor, Davutoğlu’na yol veriyorlar...
Seçim sonuçlarının günahını, vebalini Davutoğlu’na yüklüyorlar.
Fırsat bu fırsat...
Davutoğlu’na tâ Dışişleri Bakanlığı’ndan kalma gıcıkları, kinleri var ya...
Böylece Davutoğlu’nun, İsrail’in ödünü kopartan siyasi dehasını hiç etmeye çalışıyorlar.
Yahu raf ömrünü tüketmiş “barkodlu” akıllarına yandığımın dangalakları!
İngiltere görünce kıblesini şaşıran pabucumun aydınları...
AK Parti’ye karşı tüm muhalefet partileri tek saf olup saldırmadınız mı?
Küresel güçleri, İstanbul sermayesini arkanıza alarak savaşmadınız mı?
AK Parti’yi biraz olsun aşağı çekmek için alayınız HDP için küreklere asılmadınız mı?
Peki, ne oldu?
Sonuç?
Zar zor “kıl kadar” bir puan kopardınız.
Dokuz puancık...
Pekiiii...
Ya Gezi İşgali’ndeki gibi, Kobani Eylemlerindeki gibi hesaplarınız boşa çıkarsa?
Ya Erdoğan bu satrançta sizi yine ters köşe yaparsa?
Ya koalisyon değil de yeniden seçim olursa?
Ya Davutoğlu’ndan alavere-dalavere kopardığınız o dokuz puancık yine AK Parti’ye akarsa?
Ya halkın gözü açılırsa ve Suriye Türkmenlerine zulmedenlerle yaptığınız pis ittifakınızın acısını çıkarmaya kalkarsa?
Ya millet sizi sandığa gömmeye kalkarsa?
Ya AK Parti bu fırtınadan da sağ salim çıkarsa?
Milletin vicdanından nereye kaçacaksınız?
İsrail’e mi?
Pensilvanya’ya mı?
Bu “sınanma” süreci de geçecek elbet!
Bu yüzden yol yakınken aklınızı başınıza alın!
Adam olun...
Boynunuzdaki “tasmaları” çıkartın!
Az kazanın, şerefinizle yiyin...
Üç-beş kuruşluk dünya menfaati için memleketin istikrarını bozmayın!
Vatanımızı ateşe atmayın!
Âhir ömrünüzde, onun bunun maşası olmayın!
Küresel ittifakın çılgın projesi...
Kim ne derse desin...
İyi ki fırtına çıktı!
Erdoğan, Davutoğlu ve etrafındaki üç-beş inanmış adam...
Dostu düşmanı suçüstü yakaladı!
Fırtınada gemiyi ilkin sıçanlar terk eder ya...
Aynen öyle...
Fırtına çıkar çıkmaz, sıçanlar bir bir meydana çıktı.
İrili ufaklı...
Her biri kendini nimetten saydı.
Her biri aslan kesildi.
Erdoğan’a, Davutoğlu’na kükredi, cıyakladı.
Her biri arkasına bakmadan gemiyi koyup kaçtı.
Şimdi hepi topu AK Parti sadece dokuz puan geriledi ya...
Gemi azıya alan alana...
Daha şimdiden...
Yani tüm muhalefet partilerinin oyunun toplamı, zar zor AK Parti’yi aşabiliyorken...
AK Parti hâlâ en çok oyu alan parti iken...
Davutoğlu yıkılmamışken, ayaktayken...
Artık ne AK Parti kaldı, ne köşk...
Ne Erdoğan kaldı, ne Davutoğlu...
Ne dost kaldı, ne vefa...
Bizim mahalleden küresel ittifakın kucağına atlayan atlayana...
Sahibinin sesiyle “eski dost”lara havlayan havlayana...
Erdoğan’a, Davutoğlu’na kılıç sallayan, sallayana...
Bu yüzden diyorum ki...
Seçim sonrası süreci iyi okumak lazım...
Barkodlu beslemelerin sezon trendlerini...
İçimizdeki Kabil’leri, gemileri yakan Brütüs’leri iyi görmek lazım.
Görüp de içerideki “kahpe”leri bir bir ayıklamak lazım!
Dede Korkut’un ifadesiyle;
“Kahpe içerde olunca, kapı kilit tutmaz oğul”
Hakikaten ibretlik bir manzara...
Tabii anlayana...
Bu yüzden kim ne derse desin...
Bu döneklerin deşifre olması açısından bakınca...
Ben bu fırtınayı sevdim!
Küresel ittifakın “çılgın projesi”ne bakıyorum da...
Bu insanlara bel bağladıklarına...
Ahmaklıklarına yanıyorum...
Zira bu “döneklerden” ne köy olur ne kasaba!
Hiç kasma Fehmi Koru...
Hiç kasma...
Paniğe kapılma...
Ben mason değilim dersin olur biter.
Bak ben diyorum:
Elhamdülillah “Ben mason değilim”
Dene...
Eğer mason değilsen, söyleyebilirsin.
Ali İhsan Karahasanoğlu’nu dinle...
Hasan Karakaya Abi’nin yazdıklarını oku...
Oku ve ağla Fehmi Koru, oku ve ağla...
“Gerçek dostlar yıldızlar gibidir, karanlık çökünce ortaya çıkarlar.”
Bir bu söze bak, bir de kendine...
Bak ve ağla...




Saray'da Yaşayan Erdoğan: Zenci Türk Olmaktan Gurur Duyarım







"1150 odalı, kendi ifadesi ile 1 milyar dolar, yani Türk parası ile 2,7 milyar, eski para ile 2,7 katrilyona mal olan AK Saray'da yaşayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "zenci Türk" olmaktan gurur duyarım dedi."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün Saray'da din adamlarına verdiği dev iftar sofrası ve masasıyla ilgili eleştirilere sert çıktı.

Hürriyet'in haberine göre yapılan eleştirileri "iftira" olarak nitelendiren Erdoğan yemek masasının iddia edildiği gibi 240 bin lira olmadığını söyledi.

Erdoğan'ın medyada o iftar ve iftar masasıyla ilgili eleştirilere cevap verirken, kendisi "zenci Türk" diye nitelemesi şaşkınlık yarattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri, "hem 1150 odalı Saray'da yaşayıp hem de nasıl zenci Türk olunuyor" sorusunu akıllara getirdi.

İşte Erdoğan'ın o sözleri;

"Bu iftiralar doğrudan Cumhurbaşkanlığı makamına dolayısıyla devletin hükmi şahsiyetine zarar verir haline gelmiştir. Burada mesele sandalye, çatal, bıçak değildir, burada mesele Cumhurbaşkanlığı külliyesinin millete mal olması meselesidir. Bugün burada yedinci defa muhtarlarla buluşuyoruz. Asıl rahatsızlıkları işte bundan dolayı. Cumhurbaşkanı halkıyla nasıl bütünleşir. Onları bu rahatsız ediyor biz burada milletle kucaklaşmak yerine belli kesimleri ağırlayıp hangi bunların beyaz Türkleri var ya onları ağırlayıp, çünkü onlar size bize ‘zenci Türk’ diyorlar bende öyle zenci Türk olmaktan şeref duyarım. O zaman böyle saldırıya maruz kalmazdık.

http://www.herkulhaber.net/genel/sarayda-yasayan-erdogan-zenci-turk-olmaktan-gurur-duyarim/6236/