"İktidar yandaşı Takvim'in dün manşetten girdiği fotoğrafa, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun'un tepkisi çok sert oldu."
Aydın
Doğan, Sedat Ergin, Mehmet Y. Yılmaz ve Ahmet Hakan'ın yatta sohbet
esnasında çekilen resimde sigara içerken görülmesini, iktidar yandaşı
gazete 'Tekne orucu' başlığıyla sekiz sütuna manşet yaptı.
Sosyal medyada 'özel hayat kime ne?' şeklinde eleştiriler alan fotoğrafı Reza Zarrab'ın çektiği ortaya çıktı. Resmin gazeteye basılmasına tepki gösteren Ahmet Hakan Coşkun, bugünkü köşesinde yandaş gazete için ağır ifadeler kullandı.
İşte o yazı:
Reza Zarrab çekti Takvim bastı
Her yıl olduğu gibi bu yıl da...
İki günlük bir tekne gezisine çıktık.
Yunanistan kıyılarında kısa bir gezi yaptık.
*
Bir koyda konaklamıştık ki...
Bizim teknenin yanında...
Bizimkinden bin kat daha büyük, bizimkinden bin kat daha havalı, bizimkinden bin kat daha gösterişli, bizimkinden bin kat daha pahalı süper bir tekne gördük.
Hepimiz tanıdık tekneyi.
Bu tekne...
-''O...u ile memurun bahşişini vereceksin'' diyen...
-Çikolata kutusuna dolar yerleştirme mucidi...
-Dolarla bakan tavlama uzmanı...
-Ortalama bir tekne fiyatıyla aldığı saati bir ''Sayın Bakan''a hediye eden...
-Çanta çanta dolarla Ankara'da fink atan...
-Bakanlara ve memurlara karşı hayırsever duygular besleyen...
-Görüldüğü anda ''Hırsız var'' diye bağırılan...
-İlk mektep mezunu...
-Paraya para demeyen...
-30 yaşına bile gelmemiş...
Reza Zarrab denilen bahşişçiydi.
*
Teknesinde keyif çatıyordu Reza Zarrab denen sahtekâr.
*
Sahtekârların devasa teknelerinde huzur ve güven içinde keyif çatmalarını normal karşılamaya alışmış olacağız ki...
Durumu zerre kadar yadırgamadık.
Hatta içimizden biri ''Bakmayalım da rahatsız olmasın sahtekâr'' falan bile dedi.
*
Biz bu sahtekâra şefkat ve merhametle yaklaşırken...
Sahtekâr ''yavuz hırsız'' misalı, ne yapsa beğenirsiniz?
Elindeki cep telefonuyla güya çaktırmadan bizim fotoğraflarımızı çekiverdi.
*
Sahtekârın çektiği fotoğraflar...
İki saat sonra Devlet Bahçeli'nin ''Sayıları altı bini buluyot, hepsi devletten maaş alıyor'' dediği ''Ak troller'' tabir edilen hesapların elindeydi.
Ak troller, bahşişçiden aldıkları fotoğrafları, sosyal medyada paylaştılar.
*
Dün gazeteleri görünce...
Bahşişçinin, aynı fotoğrafları, kendisine çok yakın bulduğu ''havuz'' gazetelerine de servis ettiğini anladık.. Kısacası...
Reza Zarrab çekmiş, ''havuz''un ''Takvim''i basmıştı.
*
Reza Zarrab ile Takvim'in işbirliği ile hazırlanan bu sözde haber, araya sokuşturulan yalanlar ve iftiralarla sunuluyordu okura.
Verdikleri en büyük haber, o gün oruç tutmadığımız haberiydi.
Bunun tek başına haber değeri taşınamayacağını düşünmüş olacaklar ki...
Masadaki bardaklardan birinin viski bardağı olduğu palavrasını atmayı da ihmal etmiyorlardı.
*
Buradan ''havuz'' a sesleniyorum:
-Sizin sahibiniz kim, sizi kim yönetiyor?
-Reza Zarrab adlı şahıs kendinize muhabir mi yaptınız?
-Yoksa o sahtekâr sizin ''din polisiniz'' mi oldu?
*
-Rüşvet alırken yakalananların arlanmadığı...
-Ayakkabı kutularıda para yakalatanların sıkılmadığı...
-'İş yaptırmak için sağa sola kadın gönderenlerin 'utanmadığı...
Bir ortamda...
Varsın tek kusurumuz iki gün oruç tutmamak olsun.
Alla günahlarımızı affetsin...
*
Bir duamız daha var:
Kurban olduğumuz Allah, bizleri, bu sahtekâr ve hempaları gibi...
Kul hakkıyla huzuruna çıkmaktan muhafaza buyursun...
Amin...
Sosyal medyada 'özel hayat kime ne?' şeklinde eleştiriler alan fotoğrafı Reza Zarrab'ın çektiği ortaya çıktı. Resmin gazeteye basılmasına tepki gösteren Ahmet Hakan Coşkun, bugünkü köşesinde yandaş gazete için ağır ifadeler kullandı.
İşte o yazı:
Reza Zarrab çekti Takvim bastı
Her yıl olduğu gibi bu yıl da...
İki günlük bir tekne gezisine çıktık.
Yunanistan kıyılarında kısa bir gezi yaptık.
*
Bir koyda konaklamıştık ki...
Bizim teknenin yanında...
Bizimkinden bin kat daha büyük, bizimkinden bin kat daha havalı, bizimkinden bin kat daha gösterişli, bizimkinden bin kat daha pahalı süper bir tekne gördük.
Hepimiz tanıdık tekneyi.
Bu tekne...
-''O...u ile memurun bahşişini vereceksin'' diyen...
-Çikolata kutusuna dolar yerleştirme mucidi...
-Dolarla bakan tavlama uzmanı...
-Ortalama bir tekne fiyatıyla aldığı saati bir ''Sayın Bakan''a hediye eden...
-Çanta çanta dolarla Ankara'da fink atan...
-Bakanlara ve memurlara karşı hayırsever duygular besleyen...
-Görüldüğü anda ''Hırsız var'' diye bağırılan...
-İlk mektep mezunu...
-Paraya para demeyen...
-30 yaşına bile gelmemiş...
Reza Zarrab denilen bahşişçiydi.
*
Teknesinde keyif çatıyordu Reza Zarrab denen sahtekâr.
*
Sahtekârların devasa teknelerinde huzur ve güven içinde keyif çatmalarını normal karşılamaya alışmış olacağız ki...
Durumu zerre kadar yadırgamadık.
Hatta içimizden biri ''Bakmayalım da rahatsız olmasın sahtekâr'' falan bile dedi.
*
Biz bu sahtekâra şefkat ve merhametle yaklaşırken...
Sahtekâr ''yavuz hırsız'' misalı, ne yapsa beğenirsiniz?
Elindeki cep telefonuyla güya çaktırmadan bizim fotoğraflarımızı çekiverdi.
*
Sahtekârın çektiği fotoğraflar...
İki saat sonra Devlet Bahçeli'nin ''Sayıları altı bini buluyot, hepsi devletten maaş alıyor'' dediği ''Ak troller'' tabir edilen hesapların elindeydi.
Ak troller, bahşişçiden aldıkları fotoğrafları, sosyal medyada paylaştılar.
*
Dün gazeteleri görünce...
Bahşişçinin, aynı fotoğrafları, kendisine çok yakın bulduğu ''havuz'' gazetelerine de servis ettiğini anladık.. Kısacası...
Reza Zarrab çekmiş, ''havuz''un ''Takvim''i basmıştı.
*
Reza Zarrab ile Takvim'in işbirliği ile hazırlanan bu sözde haber, araya sokuşturulan yalanlar ve iftiralarla sunuluyordu okura.
Verdikleri en büyük haber, o gün oruç tutmadığımız haberiydi.
Bunun tek başına haber değeri taşınamayacağını düşünmüş olacaklar ki...
Masadaki bardaklardan birinin viski bardağı olduğu palavrasını atmayı da ihmal etmiyorlardı.
*
Buradan ''havuz'' a sesleniyorum:
-Sizin sahibiniz kim, sizi kim yönetiyor?
-Reza Zarrab adlı şahıs kendinize muhabir mi yaptınız?
-Yoksa o sahtekâr sizin ''din polisiniz'' mi oldu?
*
-Rüşvet alırken yakalananların arlanmadığı...
-Ayakkabı kutularıda para yakalatanların sıkılmadığı...
-'İş yaptırmak için sağa sola kadın gönderenlerin 'utanmadığı...
Bir ortamda...
Varsın tek kusurumuz iki gün oruç tutmamak olsun.
Alla günahlarımızı affetsin...
*
Bir duamız daha var:
Kurban olduğumuz Allah, bizleri, bu sahtekâr ve hempaları gibi...
Kul hakkıyla huzuruna çıkmaktan muhafaza buyursun...
Amin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder