Türk-Rus ilişkileri hakkında açıklamalarda bulunan Soner, “Suriye krizinin başlamasından beri Türkiye ABD müttefiki rolüne soyundu. Ülkemizin çıkarlarına ters olarak biz, Suriye’nin meşru hükümeti Esad’a karşı savaşan terör gruplarına destek verdik” diye konuştu.
Yunus Soner, kanalın “Crosstalk” isimli tartışma programına katıldı. Programın diğer katılımcıları, yayına Londra’dan bağlanan İngiliz gazeteci Jonathan Steeleve Washington’dan bağlanan, “Hayır Koalisyonu” lideri Brian Becker’di. PYD ve Erdoğan hakkında sert tartışmaların yaşandığı programda
Vatan Partisi yöneticisi Soner, şu açıklamalarda bulundu:
“Suriye krizinin başlamasından beri Türkiye ABD müttefiki rolüne soyundu. Ülkemizin çıkarlarına ters olarak biz, Suriye’nin meşru hükümeti Esad’a karşı savaşan terör gruplarına destek verdik. Rus jetinin düşürülmesi ise, Türkiye-Rusya ilişkilerinde yaşanan gerginliğin son adımıydı. Hatırlayınız, son haftalarda yeni bir koalisyon, ya da yeni bir yaklaşma oluştu. Buna Rusya önderlik etti, bu koalisyonu Rusya kurdu. Amacı, siyasi bir çözüm bulmaktı.
RUSYA VE TÜRKİYE YAKLAŞIRKEN UÇAK DÜŞÜRÜLDÜ
Bu bağlamda Rusya ve Türkiye arasında bile bir yaklaşma oldu. Devlet Başkanı Putin’le görüşmesinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan bile, Esad’ı içeren bir çözümün mümkün olabileceğini söyledi. Yani tutumlarda bir yaklaşma vardı. Ama şimdi bu Rus jetinin düşürülmesiyle bu yaklaşma durduruldu. Şimdi Türkiye’nin bütünüyle tekrar NATO’nun kucağına düştüğünü görüyoruz.
Burada
Türkiye yine Suriye yönelik eski politikaya geri döndü. Bu politika
Suriye’ye yönelik bölücü bir içeriğe sahip. Irak için de aynı durum söz
konusu. Fakat büyük resmi görmemiz, Batı’nın bütün bölge için hedefi
görmemiz gerek.
Olgulara bakalım: Uluslararası bir koalisyon IŞİD’e karşı mücadele veriyor. Bütün batılı ülkeler buna dahil, bazı Arap ülkeleri de katılıyor. Uzun süreden beri IŞİD’e karşı bir bombardıman düzenleniyor. Ama bu oluşum varlığını sürdürüyor. Bu nasıl oluyor? Böyle bir oluşum, dolaylı destek görmezse hayatta kalamaz. Bunu tespit etmemiz gerekiyor.
Olgulara bakalım: Uluslararası bir koalisyon IŞİD’e karşı mücadele veriyor. Bütün batılı ülkeler buna dahil, bazı Arap ülkeleri de katılıyor. Uzun süreden beri IŞİD’e karşı bir bombardıman düzenleniyor. Ama bu oluşum varlığını sürdürüyor. Bu nasıl oluyor? Böyle bir oluşum, dolaylı destek görmezse hayatta kalamaz. Bunu tespit etmemiz gerekiyor.
Soru: Geniş bir algıya göre Türkiye, IŞİD’le mücadelede bir sorun oluşturuyor. IŞİD ise Irak’ın 2003’te Batılı devletler tarafından işgali sonrasında oluştu?
Irak’ın
2003’te işgali Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türk Silahlı Kuvvetleri
tarafından reddedildi. Bunu tespit edelim. İkincisi: Türkiye’yi bir
sorun olarak görürseniz, Ortadoğu’da hiçbir soruna çözüm bulamazsınız.
Çünkü Türkiye de, farklı derecede de olsa, aynı emperyalist siyasetlerin mağdurudur.
Bu
siyasetlerin amacı, her ülkenin milli birliğini yıkmaktır. Irak’ın,
Suriye’nin ve gelecekte Türkiye’nin. Türk hükümeti burada çok kötü bir
rol oynadı ve oynamaya devam ediyor. Yanlış yönlendirildiler ve halen
yanlış hedefleri gerçekleştirmeye devam ediyorlar.Çünkü Türkiye de, farklı derecede de olsa, aynı emperyalist siyasetlerin mağdurudur.
ERDOĞAN-IŞİD BAĞLANTISI
IŞİD’le yürüttükleri ticarete dair elimizde bir kanıt yok. Ama örneğin Özgür Suriye Ordusu’nu destekledikleri, tartışmasız ve kanıta artık ihtiyaç duyulmayan bir gerçek. Ya da aynı şekilde el Nusra gibi gruplar. Ya da Fetih Ordusu. Ki bu Fetih Ordusu tam da Rus jetinin düşürüldüğü alanda faaliyet gösteriyor.
Soru: Siz bu grupları terör grubu olarak tanımlıyorsunuz?
Evet, kesinlikle.
Soru: Onlar ılımlı değil yani?
Burada çok net bir tanımımız var. Silah kullanarak Suriye hükümetine ve Suriye’nin milli birliğine karşı savaşan her grup terör grubudur.
Bu nedenle YPG hakkındaki görüşlere de katılmıyorum. Çünkü YPG Amerikan destekli bir gruptur ve biz onların Suriye’nin milli birliğine destek olduklarını düşünmüyoruz. Tam tersine.
ABD’nin IŞİD’e karşı düzenlediği hava saldırılarına bakarsanız, bunların hepsinin bizim tabirimizle “Kürt Koridoru” ya da Amerikan koridorunu koruma amacıyla yapıldığını görürsünüz.
Yani ABD perspektifiyle IŞİD’e karşı mücadele, Kürt oluşumu için mücadeleden başka bir şey değildir. 2003Te Irak işgal edildiğinde de aynı şey olmuştu. Hatırlayınız:
ABD’NİN IŞİD’E KARŞI MÜCADELESİ KORİDOR MÜCADELESİDİR
Amerikalıların ilk yaptıkları, Irak’ın kuzeyinde bir uçuşa yasak bölge inşa etmekti. Dolayısıyla ülkemizin birliğini korumak, burada bizim birinci önceliğimizdir.
Rus jetinin düşürülmesi konusunda: Bu kimin işine yaradı? Düşüren odur. Şu anda tam da arkamda (Stüdyo, Sarayburnu’nun karşısında Karaköy’de bulunmakta), İstanbul’da hava karardığı için göremiyorsunuz, yeni NATO gemileri demir attı. Birer Kanada, İspanya ve Portekiz gemisi İstanbul’un merkezinde demir attı.
Yeni NATO kuvvetleri Türkiye’deki ABD üslerine, ABD kontrolündeki üslere konuşlandırılıyor. Dolayısıyla uçağın düşürülmesi NATO’ya yaradı. Bir kere bunu doğru.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder